BİR GÜNDE İZMİR NASIL GEZİLİR? NELER YAPILIR?

Herkese uzun süreden sonra tekrar merhaba!
Fark ettim ki uzun zamandır bir yazı paylaşmıyordum. Bunun nedeni biraz yoğunluk birazda yazı bulamama oldu açıkçası. Aslında tariflerim vardı fakat sizlere daha iyi görsel ve tat sunmak için onları tekrar denemeye karar verdim bunun içinde eve gitmem gerekiyordu. Vizeler geldi çattı ve geçti. Tam Tekirdağ’a dönme planları yaparken radikal bir karar alarak yakın arkadaşıma gitmeyi düşündüm. Aslında başlangıçta hedefimizde sadece Aydın’ı gezmek vardı. Sonra düşününce planlar değişti ve rotaya İzmir’i de eklemiş olduk. Tabi İzmir’e girmişken de Efes’e uğramadan olmaz dedik. Bol  gezmeli birkaç gün  geçirdim.
Şimdi gezimin ilk durağı olan İzmir’den biraz bahsedelim.
Bu İzmir’e ilk gelişim ve Türkiye’de de en çok ziyaret etmek istediğim şehirdir kendisi. Çünkü herkes tarafından çok sevilen beğenilen bir yere tabi ki de gitmek istiyordum. Gece İzmit-İzmir otobüsüne bindik 6 saat kadar yol kat ettikten sonra servis kullanarak ellerimizde bavullarla Bornova’ya geçtik ve orada kahvaltı ettik. Yine uykusuz bir şekilde bavullarla yürüdükten sonra arkadaşımın arkadaşı bizi karşıladı ve bavullarımızı yurt odasına yerleştirdik. Koca bir oh çektik. Şimdi tabana kuvvet.
Öncelikle buraya geldiyseniz bir İzmirim kart çıkartmanız gerekiyor. Çıkartma ücreti 6 lira. Ulaşım burada bana fazla geldi. Genellikle tramvay kullandık. Ama onun dışında otobüs, vapur ücretleri de 2,5 ile 2,86 arasında değişiyor. 2,86 olması çok tuhaf değil mi? Bana biraz sinir bozucu geldi.
İlk gideceğimiz yer hiç kuşkusuz Konak’ta ki Saat kulesi olacaktı. Koca bir meydana yapılmış saat kulesinin hikayesi 2. Abdülhamit’in tahta çıkmasının 25. Yılı adına yapılıyor. 
İzmir Saat Kulesi

Buradaki ufak gezimizin ardından uzun bir yürüyüşle,
Tarihi asansöre çıkmaya gittik. İsterseniz kordondan da gidebiliyorsunuz fakat biz iç kesimden gitmeyi kordondan da dönmeyi daha doğru bulduk. Uzun yürüyüşümüzün ardından tarihi asansöre eriştik. Bu asansörün yapılma amacı da yükseklik farkından dolayı iki caddeyi birbirine bağlamak aslında. Yükseklik farkı olmasının sebebi ise zamanında yaşanmış doğa olayları. Eski zamanda da ulaşımı sağlamak adına ilk önce merdiven yapılıyor. Bu merdiven 155 basamaklı bir merdiven ve adı Devidas merdiveni. Adını Devidas ailesinin büyüğünden almış, bir gün merdivenlerden düşerek ayağını kırmış olmasıymış. Merdiven bitiminde yaşayan Musevi Nesim Levi bu olay ardından buraya asansör yapmayı planlıyor. Ve hayat artık daha kolay. Asansör tepesinde ise bir kafe mevcut dilerseniz kafede oturarak manzaranın da keyfini çıkarabilirsiniz. Girişi ücretsiz olan bu asansörün çalışma saatleri 08.00-00.00 arasıdır. 



Tarihi Asansör


Asansörden indikten sonra uzun bir kordon yürüyüşü yaparak vapurlar Karşıyaka’ya geçelim dedik. Biraz da oranın çarşısı ve sahilinde dolaştıktan sonra tekrara vapurla Alsancak’a döndük. Burası gezmekten çok yeme bölümünün olduğu yer aslında. Yolumuzun üzerinde Atatürk Müzesi vardı. Atatürk’ün şahsi çalışmalarını yürüttüğü yer olarak biliniyor. Ona girmeden olmaz dedik. Girişi ücretsiz giden herkese tavsiye ederim.
Atatürk’ün kıyafetleri

Müze çıkışında artık karnımız acıkmıştı. İzmir’e gelmişken kumrusunu yemeden olmaz dedi arkadaşlarım. Ben de kıramadım. Sağlıklı gezgin artık sağlıklı değildi. İzmir’de kumru, Kumrucu Şevki’de yenir dediler ve burada yedik. Fiyatını tam hatırlamıyorum ama 13 lira olması lazım. Oldukça lezzetliydi. Daha bitmedi. Kıbrıs Şehitler Caddesi oldukça işlekti. Hediyelik eşyacılar ve yemek yiyebileceğiniz birçok yer var. Bizim 2. Yemek durağımız Alsancak Dostlar Fırını! Burada denediğimiz tat ise sade ve çikolatalı boyozdu. Sadenin fiyatı 1,5 çikolatanın ise 2 lira olması lazım. Sadenin tadı oldukça güzeldi ama ardından çikolatalısını yediğinizde biraz ağır gelebilir. Çünkü hem yağlı hem hamur işi hem de çikolatalı. Siz düşünün halini. Tabi ki bununla kalmadık. Biz aslında çikolatalı boyozu başta bomba sandık. Bomba dediğimiz şey ise farklı bir çikolatalı tatlı aslında. Bunu da yemeden gitmeyelim dedik ve Çelebi’ye uğradık. Tanesi 2 lira olan bu bomba tamamen çikolata bombardımanına uğramış sıcacık bir şey. Gözünüzde canlanması adına görüntü biraz kalitesiz olsa da paylaşmak isterim.
Bomba
Zafiyet geçirerek otobüse bindik. Tekrar bavulları elimize alarak yola çıktık. 
Elimden geldiğince gezdim, gördüm ve anlattım. Siz de olur da giderseniz tavsiyelerimi göz önüne almanız dileğiyle. Sağlıcakla kalın.

Yorumlar

Popüler Yayınlar